skip to Main Content

Ortodonti (Diş Düzeltme Tedavisi)

Ortodonti

Dişhekimliğinin bir uzmanlık dalı olan ortodonti (ortodonti uzmanı = ortodontist), diş, çene ve yüz kompleksini normal yapı ve gelişim, anomaliler ve anomalilerin tedavisi yönünden ele alan bilim dalıdır. Önceleri estetik amaçla işe başlanmış zaman içerisinde sınırları genişletilip, bugünkü konumuna ulaşılmıştır. Günümüzde ortodontinin hitap ettiği kitle oldukça genişlemiş ve uygulama alanı da aynı oranda artmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmaların sonuçlarına göre tüm dünyada koruyucu dişhekimliğinin önem kazanması, daha bilinçli bir kitle yaratmış ve diş çürüğü vakalarında gözle görülür bir azalma meydana gelmiştir, buna bağlı olarak da kalıtım, gelişim yetersizlikleri, çeşitli yanlış alışkanlıklar (parmak emme, uzun süre yalancı meme ve biberon kullanma, dudak ısırma) gibi faktörler sebebiyle oluşan rahatsızlıklar sonucu ortodontiye duyulan ilgi de artmıştır.

Çocuğunuz yaklaşık olarak 7 yaşına gelince, bir ortodonti uzmanı tarafından bir tedaviye ihtiyacının olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir .

Ortodontik tedavi ne için yapılır?

  • Çapraşık dişlerle ağız hijyeni sağlamak daha güçtür ve bu yüzden dişeti rahatsızlıkları ve çürükler daha kolay oluşur.
  • Çapraşıklıkta ve eklem ilişkisi bozuk olduğunda çiğneme tam yapılamaz sindirim sisteminde bir takım problemler başlar.
  • Alt ve üst dişlerin birbiriyle tam uyumlu olmadığı durumlarda, çene eklemine veya tek bir dişe fazla yük gelerek ağrılı ve tedavisi zor problemlere yol açabilir.
  • Estetik olarak özellikle bazı vakalarda inanılmaz değişiklikler yaratılabilir.

Ortodonti (tel tedavisi) hangi yaş guruplarında uygulanabilir?

Dişsel düzeltmelerde yaş sorun değildir. Hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi mümkündür.

Eğer bireyin kemik yapısında bir düzensizlik söz konusu ise (iskeletsel) yaş önemlidir. Bu durumda fonksiyonel tedaviye gereksinim vardır ki bu tedavi de ergenlik çağına kadar olan sürede yapılır. Ortalama tedavi süresi 24 ay olmasına rağmen kişiden kişiye değişir. yetişkinlerin tedavisi çocuklarınkine oranla biraz daha uzun sürer.

Ortodontiste gitmek için en iyi zaman nedir?

Çocuklarda ilk dişlerin (süt dişleri) konumları hakkında çok fazla endişelenmeye gerek yoktur. Bu dişler arasında bulunan boşluklar, doğal gelişim göstergesidir. Erişkinlerin dişlerindeki gibi sıkı temaslar ileride meydana gelebilecek yer darlığı ve dolayısıyla dişlerde çapraşıklığın göstergesi olabilir. Daimi dişler 6-7 yaşlarında sürmeye başlarlar ancak 7-9 yaşları arasında, kesici dişler sürene dek pek fazla problem gözlenmez. Ancak süt dişlerinin tümü daimileriyle yer değişene dek yerinde tutulmalıdır. Aile hekiminiz sizi erken yaşta bir ortodontiste yönlendirse dahi bu her zaman tedavinin çok erken başlatılacağı anlamına gelmez. Çoğu dikkatli dişhekimi potansiyel bir problemin kontrol atında olduğu ve en uygun tedavi zamanının geçmediğinden emin olmak ister. Çocuklarda çenesel problemlere erken yaşlarda müdahale etmek gerekirken, sadece dişlerin düzensizlik gösterdiği durumlarda tedavi için zaman vardır. Erişkin hastaların da dişleri hareket ettirilebilir yani bu tür tedaviler için zaman aşılması söz konusu değildir. Artan yaşın tedavi süresini uzatması ve tedaviyi biraz zorlaştırması mümkün olabilir. Yine de yaş faktörü dişlerin destek dokularının sağlıklı olması kadar önemli değildir.

Yetişkinlere de ortodontik tedavi (tel tedavisi) yapılabilir mi?

Evet. Gelişen teknoloji, çocukken yapılamayan ortodontik tedaviyi yetişkinlikte mümkün kılmakta; kendi düzgün dişleri ile gülümsemesi kişileri daha mutlu etmektedir. Aslında dişleri ilgilendiren tedaviler hemen her yaşta yapılabilir; yeter ki dişler ve periyodonsiyum sağlıklı olsun. Fakat çene kemiklerini ilgilendiren anomaliler ileri yaşlarda ancak ameliyatla düzeltilir.

Ortodontik problemlerin nedenleri nelerdir?

  1. Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.
  2. Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler,uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise ,üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.
  3. Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez.
    Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk birkaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı, parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.Parmak emmenin nedenleri:

    • Ani olarak anne memesi veya biberondan kesilme,
    • Bebek beslenirken emmesini çok kısa sürede sonlandırmak,
    • Bebeğin beslenmesini uzun aralıklar olacak şekilde değiştirmek.

    Parmak emme alışkanlığında erken dönemde hiç önlem alınmaz. Bu devrede alışkanlığı önlemek, çocuğun fizyolojisini etkileyeceği için zararlıdır.

    Parmak emme alışkanlığının tedavisi için kesin bir yaş söylenemez. Uygun zaman ayarlanması her çocuk için ayrı ayrıdır. Alışkanlığın derecesi, çocuğun geçmişi zaman ayarlanmasını etkiler. Genel olarak parmak emme 3.5 yaşından sonrada devam ediyor ise tedavisine başlanmalıdır.

    Bu alışkanlığı sürdüren çocukta, emilen parmağa ve sayısına göre etki alanında bulunan alt ve üst dişlerde yer değiştirmeler ve kapanış düzensizlikleri görülecektir.

  4. Yalancı Emzik: Fizyolojik özellikleri olan bir emziğin 1.5 yaşına kadar emilmesi zararlı değildir. Hatta çocuğun parmak emme gibi kötü bir alışkanlık edinmesini önleme yönünden yararlıdır.Yalancı emzikler sürekli olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli anormal etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına neden olmaktadır.
  5. Yatış Şekli: Yatış şekli, çoğunlukla alt çenenin yatma sırasındaki konumunu belirler. Bu da bize alt çenenin ortalama günde 8 saat hangi konumda olduğu hakkında bilgi verir.
    Örneğin yüzü koyun yatan bir çocuk ile sırt üstü yatan bir çocukta alt çenenin konumu farklıdır. Uyurken sürekli aynı tarafa yatıp elini veya yumruğunu yüzü ile yastık arasına koyma alışkanlığı olan kişilerde o tarafta yüz devamlı bir basınç altında bulunacağı için ortodontik problemler çıkabilir.
  6. Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma gibi kötü alışkanlıklar.
  7. Süt dişlerinin erken kaybı.
  8. Dişeti problemlerine bağlı diş düzensizlikleri.
  9. Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.
  10. 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.
  11. Genetik olarak yatkınlık.
  12. Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.

Ortodontik Tedavi Seçenekleri nelerdir?

  1. Sabit Ortodontik Apareyler: Diş üzerine yapıştırılan braketler ile yapılan tedavi şeklidir. Braketler metal yada porselenden olabilir. Diş rengindeki porselen braketler estetik olarak hiçbir rahatsızlık vermezler.
  2. Hareketli Ortodontik Apareyler: Hastanın kendisinin takıp çıkarabildiği apareylerdir. Daha basit vakalarda uygulanırlar.
  3. Çene Ortopedisi: Alt ve üst çenenin birbirine göre bozulan ilişkilerini küçük yaşlarda yüze takılan özel apereylerle düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Çoğu zaman ortopedik tedavi (çenelerin uyumu sağlanır) ve ortodontik tedavi (dişlerin kapanış uyumu sağlanır) birlikte yürütülür.
  4. Ortognatik Cerrahi: Ortodontik veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur. Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan yada kaza ve hastalıklara bağlı olarak sonradan ortaya çıkabilmektedir. Çenelerin birbirine ve yüze göre uyumsuzluğu hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Gelişen üstün teknoloji ve cerrahi teknikler ile bu bozuklukların düzeltilmesi sağlanabilmektedir.
  5. Invisalign: Bazı basit vakalarda braket kullanmadan, şeffaf kalıpların kullanımıyla çapraşıklıklar artık düzeltilebilmektedir. İki haftada bir değiştirilecek olan hastaya özel bu kalıpları günde yaklaşık olarak 20 saat takmak gerekmektedir. Her tedavi ortalama 60 çift (alt-üst çene) farklı düzeltici kalıp gerektirmektedir. Tedavi süresi braketlerle yapılan tedavi süresine yakındır. Vakaya göre 6 ay ile 24 ay arasında değişir.

Ortodontik tedavi sırasında dişler nasıl hareket eder?

Diş üzerine yay, tel veya özel lastiklerle bir kuvvet uygulanırsa kuvvetin yönünde bir hareket oluşur. Hareket eden dişin önünde geçici bir süre için kemik dokusu yıkımı olur, hareketin aksi yönde ise yeni kemik dokusu yapılır. Böylece yeni yerlerini alan dişler, yeni bir kemik yuvasına da otururlar.

Pekiştirme tedavisi nedir?

Dişler düzeldikten hemen sonra etrafındaki yapılar (periodonsiyum) dişlerin yeni konumuna uyum sağlayamamıştır. Ayrıca kemik dokusu olgunlaşmamıştır. Bu nedenle apareyler çıkarılırsa dişler eski yerlerine dönebilirler. Bunu önlemek için düzelmiş dişleri yapılacak başka aygıtlarla yerlerinde pekiştirmek gerekir. Tedavinin bu son aşamasına pekiştirme tedavisi denir. Bu dönemde de çocukların dişlerine gereken özeni göstermesi şarttır.

Ortodontik tedavide uyulması zorunlu kurallar nelerdir?

Ortodontik tedavide çocukların uyulması zorunlu olan kurallar vardır. Anne ve babaların da tedavi süresince çocuklarını dikkatle izlemeleri gerekir.

Bu kurallar:

  1. Ortodontik tedaviye başlamadan önce çürük dişlerin tedavi edilmesi ve diş etinin tam sağlıklı duruma getirilmesi gerekir.
  2. Tedaviye başlanınca ortodonti uzmanı, koyduğu tanıya göre çocuğa bir aparey uygular. Bu apareye ve dişlere daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi çok iyi bakılması; dişlerin düzenli fırçalanması şarttır. Hele sabit aygıtlarda dişlerin üzerine yapıştırılan olukların etrafında diş plağı çok çabuk yerleşir. Buna imkan verilmemesi gerekir.
  3. Hekim tedaviye başladıktan sonra hastasını ortalama ayda bir görür. Dolayısıyla ortodontik tedavide büyük görev, çocuklara düşer. Bu nedenle dişleri düzeltilecek çocuklarda tedavi isteği olması gerekir. Ailenin zorlaması çoğu zaman olumsuz etki uyandırmaktadır.
  4. Hekimin kontroller sırasındaki tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.
  5. Randevular aksatılmamalıdır
  6. Apareylerde kırılma, kopma veya ağıza yapışan düzeneklerde çıkma varsa tedavi kesintiye uğrar. Böyle durumlarda hemen hekime başvurulmalıdır.
  7. Pekiştirme tedavisinde bıkkınlık gösterilmemeli; uygulanan aygıt ağıza düzenli takılmalıdır.
  8. Ağız hijyeni interdental fırça,superfloss,özel ortodontik fırçalar ve ağız gargarası kullaımı ile çok iyi durumda olmalıdır
  9. Sert yiyecekler ısırılarak değil kesilerek yenmelidir
  10. Kabuklu sert yemişler braketleri kırıp yerinden çıkartacağı için ortodontik tedavi süresince tüketilmemelidir

Ortodontinin dışarıdan bakıldığında daha az farkedilmesi mümkün mü?

Günümüzde daha az fark edilen malzemelerle ortodontik tedavinin en çekinilen özelliği olan tel görünümünden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Dişin üst yüzlerine yapıştırılan apareyler metal renginde, beyaz veya diş renginde olabilirler. Hatta bazı durumlarda dişin görünmeyen arka kısımlarına da uygulanabilirler.

Görünmez diş telleri (Invisalign)

Diş telleri kusurlu ısırma (malocclusion) ile kayan dişleri düzeltmek için kullanılan bir yoldu. Ancak bugün bazı durumlarda geleneksel ortodonti tedavilerinde kullanılan braket ve tellerine gerek kalmadan dişleri düzeltmeyi sağlayan Invisalign sistemi bulunmaktadır.

Patentli olan Invisalign sistemi, dişleri aşama aşama yeniden yerleştirmek için bir seri renksiz, çıkarılabilir düzleştiriciler kullanmaktadır. Invisalign sisteminin seçilmesinin nedeni, diş tellerine göre daha iyi görünmesindendir. Ayrıca çıkarılabilir olduklarından, yemek sonrası dişleri temizlemek daha kolaydır. Invisalign düz ve rahattır, bu nedenle diş etlerinizde, yanağınızda ve dilinizde iltihaba neden olmazlar. Invisalign sistemi, metallerde karşılaşabileceğiniz alerjik tepkiler de yaratmaz.

Önce dişlerinizin ölçüsünü, ısırma şeklinizi, fotoğrafla ve röntgenle alınır. Bu malzemeleri ve tedavi planınız laboratuara gönderilir. Laboratuar bunlarla Invisalign üretir. Invisalign tam olarak sizin için hazırlanmış renksiz kalıplardır. Her bir Invisalign 2 hafta boyunca takılır ve bunları sadece yemek yerken, içerken diş fırçalarken ve ip kullanırken çıkarırsınız.

Her 2 haftada bir Invisalign bir yenisi ile değiştirirsiniz. Dişleriniz her seferinde arzulanan yöne hareket eder ve bu, dişler istenen pozisyona gelip düzelene kadar devam eder. Her 6 haftada bir, tedavinin uygun olarak geliştiğini incelenmesi için diş hekiminizi ziyarete gidersiniz. Invisalign ile yapılan ortodontik tedavi tipik olarak 9-15 ay arası sürer ve bu sürede 18 ila 30 Invisalign kullanılır. Tedavinin tamamlanma süresi, her bir durumuna göre değişecektir.

Sağlık tarihçeniz ve yaşam tarzınızla ilgili detaylı inceleme ve gözden geçirmeden sonra Invisalign’ın sizin için uygun olup olmadığına diş hekiminizle baraber karar verebilirsiniz.

Back To Top